Tarıma elverişli alanların ve tatlı su kaynaklarının giderek azalmasıyla, 2050 yılına kadar %70 oranında artması öngörülen küresel gıda talebini karşılmaya yönelik arayışlar hızlanıyor. Bu arayışların bir sonucu olarak, gıda üretimini daha verimli hale getiren teknolojiler son yıllarda giderek daha fazla gündeme gelmeye başladı.
Son dönemde öne çıkıp pek çoğumuzu heyecanlandıran teknolojilerden biri de dikey tarım sistemleriydi. Gübre, tarım ilacı veya verimli büyük arazilere ihtiyaç duymaması; çok düşük su kullanımı ve bitki hastalıkları ile beklenmedik hava olaylarından kaynaklanan mahsul kaybı riskini sıfıra indirmesi, dikey tarımın geleneksel tarıma göre teoride çok daha avantajlı ve verimli bir yöntem olduğunu düşündürüyordu.
Dikey tarım, pek çok ülkede girişimlere sağlanan teşvikler ve sistemlerde kullanılan teknolojilerin ilerlemesiyle, gıda sektörünün dışındaki pek çok girişimci ve yatırımcının da ilgisini çekmiş ve hızla büyüyen bir pazara dönüşmüştü. 2022 yılının başında, yalnızca Amerika'da aktif dikey tarım girişimi sayısı 2000'i aşmış, bu girişimlere 2 milyar doların üzerinde yatırım yapılmış ve sektörün pazar büyüklüğü 5 milyar doları geçmişti. Dünyanın farklı yerlerinde dikey tarım girişimlerinin sayısı hızla artıyor, pazar büyüyor ve dikey tarım rüzgarını yakalamak isteyen yatırımcıların iştahı giderek kabarıyordu.
Ancak 2023 yılına gelindiğinde rüzgar bir anda tersine döndü.
2023 yılının ortalarına doğru Appharvest, Fifth Season, Agricool ve Glowfarms gibi sektörde yüksek potansiyel vadeden öncü girişimler arka arkaya iflaslarını duyurdu. Bunların dışında da orta / küçük ölçekli çok sayıda girişimin iflas etmesi ya da operasyonlarını küçültmeye yönelmesi kısa süre içerisinde sektörde çalışan yüzlerce insanın işinden olmasına ve yapılan milyar dolarlık yatırımların çöpe gitmesine neden oldu.
Görsel: Food Dive, 2023
Pitchbook verilerine göre 2022'nin ilk çeyreğine kıyasla 2023'ün ilk çeyreğinde dikey tarım girişimlerine yapılan toplam yatırım %91 oranında azalmış, toplam yatırım turu sayısı 46'ıdan 14'e kadar gerilemişti.
Peki, bu rüzgarı tersine çeviren neydi? 2021 ve 2022 yıllarında dikey tarım girişimlerine yatırım yapmak için adeta birbirleriyle yarışan yatırımcıları ne uzaklaştırdı?
Sorunun Kökeni:
Aslında dikey tarımdaki bu sert düşüşün nedenini finansal verimilik ve beklenmedik küresel değişimler şeklinde iki ana başlığa ayırabiliriz.
1) Finansal Verimlilik:
Dikey tarım girişimlerinin rüzgarı arkasına aldığı dönemde, bu yöntemin toprak, su, gübre ve ilaç maliyetlerini minimuma indirme gibi avantajlarından sıkça bahsediliyordu. Ancak, bu avantajlara odaklanılırken, teknoloji, iş gücü ve enerji gibi diğer gıda üretim yöntemlerine kıyasla çok daha yüksek olan maliyetler genellikle göz ardı edildi.
i. Başlangıç Maaliyeti:
Tahmin edilebileceği üzere dikey tarımın başlangıç maaliyeti diğer gıda üretim yöntemlerine göre oldukça yüksek. 2023 yılında Avrupa'da ortalama bir dikey tarım tesisi kurmanın metrekare maliyeti 2200 - 2600 euro arasında değişiyordu. Bu başlangıç maliyetinin, aynı ürünlerin üretildiği (marul, ıspanak, domates vs.) en donanımlı seralarda metrekare başına 250-350 euro bandında olduğunu göz önünde bulundurursak, bunun oldukça masraflı bir başlangıç olduğunu söylemek yanlış olmaz.
ii. Çalışan Maaliyeti:
Genelde dikey tarımın, geleneksel tarıma kıyasla çok daha az insan gücü gerektirdiği ve bu nedenle çalışan maliyetlerinin daha düşük olduğu varsayılır. Ancak, dikey tarım tesislerinde çalışan ekiplerin çoğunlukla teknik beceri sahibi mühendisler ve teknisyenlerden oluşması nedeniyle, uygun çalışan bulmak geleneksel tarıma göre çok daha zor ve pahalı bir iştir. Görece daha manuel bir sisteme sahip dikey tarım girişimlerinde, çalışan maaşları tüm işletme maliyetlerinin %60'ını oluşturabiliyor.
iii. Enerji Maaliyeti:
LED aydınlatmalar, sıcaklık kontrolü sağlayan sistemler, nemlendirme ve su sirkülasyonu sistemleri gibi yüksek enerji tüketen teknolojileri kullanmak zorunda olan dikey tarım girişimleri için enerji faturaları her zaman en yüksek operasyonel giderlerden birisini oluşturur. Global Controlled Environment Agriculture (CEA) (2021) raporuna göre, dikey tarım tesislerinin bir kilogram mahsul üretebilmek için ortalama enerji kullanımı 38.8 kWh iken, bu miktar seralarda 5.4 kWh’tı. Dikey tarım tesisleri ile seralar arasındaki ortalama 7 katlık enerji kullanım farkı, geçmiş dönemde dikey tarımın hem ekonomik maliyet hem de çevresel etki açısından en çok göz ardı edilen noktalarından birisi olmuştu
Geleneksel ve dikey tarımda ortalama üretim maaliyetleri karşılaştırması;
Yukarıdaki tablonun da gösterdiği üzere, başlangıç, enerji ve çalışan maliyetlerinin üzerine bir de alan kirası, ekipman yenileme ve tohum maliyetleri gibi giderler eklendiğinde, dikey tarım geleneksel tarıma göre oldukça maliyetli bir hale geliyor. Bu durumu çok net bir şekilde özetleyen CoBank’in (2022) raporuna göre, Amerika’da bir kilogram yeşil yapraklı sebze üretiminin başa baş fiyatı geleneksel tarımda yaklaşık 1.3 dolarken, dikey tarımda 6 doları aşıyordu.
2) Beklenmedik Gelişmeler:
Finansal verimlilik ve birim ekonomisindeki tüm sorunlara rağmen bu işi yapmaya karar veren girişimciler, alacakları yatırımlarla üretimlerini ölçeklendirip zaman içerisinde geleneksel tarım ve sera ürünleriyle fiyatta rekabet edebilecek noktaya gelmeyi umut ediyorlardı. Ancak, zaman geçtikçe bu beklentilerinin tam tersi bir senaryoyla karşılaştılar.
i. Artan Küresel Enerji Fiyatları :
Halihazırda oldukça yüksek enerji maliyetlerine sahip olan dikey tarım girişimleri, pandemi ve Ukrayna'nın işgali sonrası küresel enerji fiyatlarının 2022 yılı sonlarında zirve yapmasıyla daha da zor durumda kaldı. Wageningen Üniversitesi'nin raporuna göre, 2021 yılında dikey tarım girişimlerinin enerji giderleri, toplam operasyonel giderlerinin %22'sini oluşturuyordu. Bu oran 2022 yılının sonlarında %40’lara kadar çıktı. Enerji giderlerindeki bu hızlı ve öngörülemeyen artış, 2022 sonrası pek çok dikey tarım girişiminin iflasının birinci nedeni oldu.
ii. Sermayenin Kesilmesi:
Artan enerji maliyetlerinin yanı sıra, 2023 yılında finansal piyasalardaki sıkılaşma ve dünya genelinde girişim sermayesi yatırımlarının ciddi oranda düşmesi, ihtiyaç duyduğunda sermayeye ulaşmaya alışmış dikey tarım girişimlerine büyük zorluklar yaşattı. Önceki süreçte gelir-gider tablolarını dert etmeden kontrolsüz bir şekilde operasyonlarını genişletmeye odaklanmış pek çok girişim, sermaye musluklarının ani bir şekilde kesilmesiyle yüksek giderlerini karşılayamayarak iflas etti.
Geleceğe Dair:
2022 başından 2023 sonuna kadar yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, dikey tarım hikayesinin sonuna gelindiğini söylemek doğru olmaz. İklim krizinin artan etkileriyle hava şartlarının giderek belirsizleşmesi ve kuraklığın yaygınlaşması gibi faktörlere ek olarak, kimyasal gübre/ilaç kullanımına dayalı ve ormansızlaşmaya neden olan tarım faaliyetlerine gelecek ek vergilendirmeler, gıda üretiminde alternatif yöntemlere olan ihtiyacımızı artıracak gibi görünüyor.
Ayrıca, dikey tarımda kullanılan teknolojik sistemlerin gelişmesi ve yenilenebilir enerjinin daha düşük maliyetli hale gelmesiyle, dikey tarımın yakın gelecekte çok daha çekici bir noktaya gelmesi oldukça yüksek bir ihtimal. Öyle ki, piyasada işlerin hiç de yolunda olmadığı bir dönemde Harvest London, Arctic Farming ve Futura Gaia gibi ayakta kalmayı başaran girişimler sağlam finansal tabloları sayesinde büyük yatırımlar almayı ve operasyonlarını ciddi ölçüde büyütmeyi başardı.
Yakın zamanda yayınlanan sektör raporlarına göre, 2023'te iflas eden girişimlerin hatalarından ders alarak yollarına daha sağlam adımlarla devam eden birçok girişim var. Ve bu girişimler, hızlı bir şekilde ölçeklenmeye odaklanmak yerine, önce birim ekonomilerini güçlendirmeyi ve ürün çeşitliliğini artırmayı hedefliyor.
Harvest London, Arctic Farming ve Futura Gaia gibi, yakın zamanda büyük yatırımlar alarak dikkat çeken girişimler, 2023'te arka arkaya iflasını duyuran girişimlerin aksine, finansal verimliliklerini kanıtlayıp beklenmedik gelişmelere karşı direnç gösterebilirlerse, dikey tarım tekrardan gıda krizlerine karşı hepimize umut veren bir alana dönüşebilir.
Alper Güven
29.07.2024
Referanslar:
Partington, This vertical farming company raised $500m, and then it all but disappeared, Sifted Analysis, 2023
Schaffer, Should I invest in a Vertical Farm, Ceres Resouces, 2023
Stanghellini & Katzin, The dark side of lighting: a critical analysis of vertical farms' environmental impact, Wageningen University and Research 2024
Vertical Farming Costs: Calculate the Cost and Run a Farm, iFarm blog, 2023
Vertical Farming Market Size, Share, and Trends 2024 to 2034, Precedence Research, 2023
Waybeyond, Agritecture Consulting, Global CEA Census Report, 2021